Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürkü Saygı ve Özlemle Anıyoruz!
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ölümünün 82. yıl dönümünde Ulu önderimizi saygı ve özlemle anıyoruz!
Atatürk’ün Son Yılları
Hastalığının ilk belirtileri 1937 yılında ortaya çıkan Atatürk, 1938 yılı başlarında Yalova’da bulunduğu sırada, ciddi olarak rahatsızlandı. Buradaki tedavi olumlu sonuç vermesine rağmen tamamen iyileşmeden Ankara’ya yaptığı yorucu yolculuk, rahatsızlığının artmasına sebep olmuştu.
Hastalığı esnasında da kendi sağlığını hiçe sayarak devlet işleri ile devamlı meşgul olan Atatürk, bu tarihlerde Hatay sorunu ile de yakından ilgileniyordu. Hasta olmasına rağmen, Mersin ve Adana’ya geziye çıktı. Askeri birlikleri teftiş ederek tatbikat yaptıran Atatürk oldukça yorgun düştü.
Gerçekleştirmiş olduğu Güney seyahati hastalığının artmasına sebep oldu. 26 Mayıs’ta Ankara’ya döndükten sonra tedavi ve istirahat için İstanbul’a giden Atatürk’e doktorlar tarafından siroz teşhisi kondu. Deniz havası iyi geldiği için, Savarona Yatı’nda bir süre dinlendi. Bu durumda bile ülke sorunlarıyla ilgilenmeye devam etti. İstanbul’a gelen Romanya kralı ile görüştü. Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. 4 Temmuz 1938’de Hatay Antlaşması’nın yürürlüğe girmesi Atatürk’ü çok sevindirip moralini düzeltti.
Temmuz sonlarına kadar Savarona’da kalan Atatürk’ün hastalığı ağırlaşınca Dolmabahçe Sarayı’na nakledildi. O’nun hastalığını duyan Türk Milleti sağlığı ile ilgili haberleri sürekli takip ediyor ve iyileşmesini diliyordu.
Atatürk, 29 Ekim 1938 yılında Türk Ordusu’na yolladığı mesajda, “Türk vatanının ve Türk’lük camiasının şan ve şerefini, dahilî ve harici her türlü tehlikelere karşı korumaktan ibaret olan vazifeni, her an ifaya hazır ve amade olduğuna benim ve büyük ulusumuzun tam bir inan ve itimadımız vardır” diyerek orduya olan itimat ve güvenini tekrar etti.
Tüm çabalara rağmen hastalığı giderek artan Atatürk, 10 Kasım 1938’ Dolmabahçe Sarayı’nda, saat dokuzu beş geçe hayata veda etti. 21 Kasım 1938’de Etnoğrafya Müzesi’nde hazırlanan geçici kabre konulan naaşı, 10 Kasım 1953 yılında, yurdun her bir ilinden getirilen vatan toprakları ile hazırlanan ebedi istirahatgahı olacak Anıtkabir’deki mezarına törenle defnedildi.
10 Kasım mesajları ve Atatürk sözlerinin bir kısmı…
Her geçen yıl, her geçen gün, her geçen saat, seni daha fazla özlüyoruz. Yine 10 Kasım günü büyük seni anıyoruz. Ruhun şad olsun Atam.
Sen yalnızca Türk milletinin değil, dünya üzerindeki ezilmiş milletlerinde önderi oldun. Çünkü onlar, seni örnek alarak bağımsızlıklarını kazandılar.
Al bayrağımız her yerde dalgalanıyor ,süslendi her taraf , yollar ışıklanıyor.
Ufuklarda bir ışık söndü , on kasım sabahında güneş doğmuyor dünya karanlık,ıssız cumhuriyetimiz ağlıyor…
Süpermen ,batman bunların tümü yalan ,gerçek kahraman benim atam…
Sen ölümsüz oldun kalplerimizde ,mekanın cennet olsun. Bana her şeyi ulu önder Mustafa kemal Atatürk öğretti ,sen ölmedin kalbimizde yaşıyorsun..
Sensiz akıp geçen günlerimiz ,hayatımız manasız oldu sevgili atam , emanetine sahip çıkamadık bile …
10 kasım yüreğimizden bir parçanın kopuşudur ,bizim yalnızlığımızdır ..hüzün olsa da umutsuz değiliz atamızın izindeyiz..
Aşk sendin , yüreklere sığmayan atam ..
Öldüğüm zaman atama en yakın yere gömsünler.
10 kasımı bilmeyen ne bilsin .. sevdiğin insan çıka gelir ona sarılır hasret giderirsin özlem duyarsın . ama sana bu vatanı ,yaşadığın yerleri miras bırakan atanı çoktan unutmuşsun .. biz seni asla unutmayız kalplerimize kazdık rahat uyu Atam.
Seni hiç kimse unutturamaz ,unutulsak da bizler…her şey de sen her yerde sen bilmiyorum ki nasıl söylesem, mekanın cennet olsun , emanetin emanetimizdir.
Atam sen rahat uyu yolcusuyuz biz hürriyetin, Atam sen rahat uyu bekçisiyiz cumhuriyetin.
10 Kasım sabahı 09.05 bütün sirenler çaldı bütün gözyaşları aktı bütün herkes hazır ol da sen hiç unutulmazsın çünkü sen ATATÜRKSÜN!